Herkes ama herkes görüntüsünün güzel olmasını, cildinin sağlıklı ve iyi görünmesini, pürüzsüz ve gergin olmasını ister. Ne yazık ki yerçekimi ve yıllar er ya da geç galip gelse de, doğru yaşam şeklinin hayata geçirilmesi ve destek terapilerin uygulanması ile bu süreci yavaşlatmak elbet mümkün.
Bugün gençlik arayışı neredeyse takıntılı bir hal almış durumda sanki yılların bize kattıkları kötüymüş, herkes gergin-çizgisiz görünmek zorundaymış gibi davranıyoruz. Ancak bir de "vücuduma dışarıdan madde enjeksiyonu, botoks zehiri istemiyorum, ameliyatların anestezi ve diğer risklerini istemiyorum, sağlığım yüzüme yansısın, cildim doğallıkla iyi ve parlak görünsün" diyen haklı bir başka kesim daha var. Eğer siz de bu bahsettiğim gruptaysanız, Mei Zen Kozmetik Akupunktur uygulamalarından fayda görebilirsiniz.
Cildimizde olan bitenler bir sonuç aslında, genel sağlığımızın bir yansıması. Fizyonomi yani hastalıkların yüze yansıması ise tamamen bir klinik bilim. Dolayısıyla sizi değerlendirecek olan hekim, örneğin eğer ki üst dudağınızda kuruma, uçuk, kabuklanma varsa bunu sadece o bölgenin sorunu değil, aynı zamanda ince barsaktaki bir sıkıntının yansıması olarak değerlendirecektir, keza kaşlarda dökülme, incelme varsa bu da fizyonomik olarak karaciğer ve safra kesesinin sorunlarının bir yansımasıdır, microblading ile kaş çizdirmek güzel olabilir ama bir de durup düşünüp neden bu hale geldiğini irdelemek ve tedaviyi buna göre yönlendirmek gerekir. Ya da dudaklarınızın üzerinde dikey çizgilenmeler başladıysa, dolgu malzemelerinden malzeme beğenin ama peki ya bu durumun cinsiyet hormonlarında bir sıkıntının ya da doğurganlıkla ilgili bir sorunun yansıması olabileceğini söylesem? Dahası bu sorunların kökenine inilirse, vücudun iyileşebilme potansiyelinin korunabilmiş olmasına bağlı olarak, bedeninizin bu süreçleri geri sarabileceğini söylesem? Bir durup düşünmeye değer bence...
Mei Zen "Güzel Kişi" anlamına geliyor. Bugün birçok yüz akupunkturu protokolü uygulamaları bulunmakta. Mei Zen Protokolü'nün farkı, yüzdeki akupunktur noktalarını ince ince iğne oyası gibi işleyerek kullanmakta yatıyor. Her bir akupunktur noktasının kendine has işlevleri var, kimisi mide enerjisini, kimisi safra kesesinin sorunlarından kaynaklı yüze yansımaları, kimisi karaciğerdeki toksin yüklenmesinin izlerini bertaraf edebiliyor. Diğer kozmetik akupunktur uygulamalarında ise basitçe Batı Tıbbı anlayışı ile cilde mikro travma yaratarak etki yaratmak var, dolayısıyla Mei Zen protokolünün üstünlüğü Geleneksel Çin Tıbbı'nın nimetlerinden de faydalanması.
Bu protokolle öncelikle, bedensel stresleri dengeleyip ardından yüz akupunkturu aynı seansta uyguluyoruz.
Sıkça sorulan sorulara bir bakalım:
Protokol haftada 2 kere, 5 hafta boyunca ara verilmeden uygulanmalıdır. Burada amaç cildin elastin ve kollajen üretimini arttırmak ve desteklemektir. Ara verilerek uygulanan protokolde kalıcı sonuçlardan ziyade sadece ciltte tazelenmiş görüntü ve ışıldama etkisi uyarılabilir.
5 haftanın sonunda koruma seansları uygulanması esastır. Bu seanslar "ne kadar çok o kadar uzun ve kalıcı etkili" prensibi ile işe yararlar. En ideali ayda 1 veya 2 ayda bir koruma seansı uygulamaktır. En az 3 ayda bir koruma seansı uygulanması gerekir. Her seans için yaklaşık 1 saatinizi ayırmanız uygun olur.
Kullanılan iğneler çok çok ince ve yüz akupunkturu için özel üretilmiş iğnelerdir. 3mm derinlik hedeflenir. Canınız ya hiç acımayacak ya da sizin ağrıya toleransınıza göre çok az acıyacaktır.
Öncelikle genel vücut dengelemesine yönelik akupunktur uygulaması yapılır ardından standart Mei Zen Kozmetik Akupunktur Protokolü uygulamasına geçilir.
Kan akımında artış, yaşam enerjisi-qi enerjisinin yüze yönlendirilmesi, dokuların oksijenlenmesinin arttırılması, toksik maddelerin temizliğinin sağlanması, cildin destek dokusunun-bağ dokusunun onarılması sonucu;
Ek olarak, genel sağlığa yönelik uygulamayı da içermesi sonucu birçok hastadan aşağıdaki ek değişimleri de duymak mümkündür:
Kozmetik akupunkturun etkileri, protokole sadık kalınması yani koruma seanslarının yapılması ile pekişip artar. Burada kişisel farklılıklar, genetik özellikler, beslenme, uyku düzeni, günlük su tüketimi, spor vb alışkanlıkların varlığı da ek belirleyici faktörler olacaktır. Dolayısıyla kalıcılık kişiden kişiye değişkenlik gösterebilmekle birlikte, 60 yaş altındaki kişilerde etkilerin 2-5 yıla dek uzayabildiği bilinmektedir. 60 yaş üstündeki kişilerde ise kalıcılık daha kısa olabilir ve bu yaş grubunda koruma seanslarıyla beraber 5 haftalık seansların senede bir uygulanması önerilmektedir.
Güzel olan etkilerden birisi, etkilerin zaman içinde artarak devam etmesidir. Yani 5 haftanın sonunda uyarılan kollajen ve elastin liflerinin üretimi ve bağ dokusunun matriks yapımı zamanla devam etmektedir.
Botoks, dolgu gibi uygulamalarda maksimum etki uygulamanın ertesinde kısa sürede gözlenirken zamanla bu etki azalır. Kozmetik akupunkturda ise etki başta yavaş ve inceden başlar, zamanla giderek belirginleşip kalıcılaşır. Botoks ve dolgu uygulamalarında, ameliyatlar sonrasında deneyimli bir göz, mimiksizleşmiş veya doğal dokusundan sapmış bölgeleri hemen ayırt edebilirken, kozmetik akupunktur uygulanan hastalara çevrelerinden gelen tepki tipik olarak " çok iyi görünüyorsun, tatile filan mı çıktın?" veya "çok zinde ve iyi görünüyorsun, cildin parlamış, yüzüne birşey mi yaptırdın?" gibi tam tanımlanamayan ancak düzelen sağlık ve doğal iyileşmenin yüze de yansımalarını içeren değişimlere ait tepkilerdir.