Bir çok bilimsel verinin gösterdiği üzere alüminyum, Alzheimer Hastalığının altta yatan sebeplerinden. Peki alüminyum ve ağır metaller vücudumuza nasıl zarar veriyorlar? Önce kısa bir bakış atalım.
Vücudumuz bir çeşit elektrik sistemidir. Hücreler arası iletişimin temelinde yatan mekanizmalardan birisi de elektriksel aktivitedir. Elektriksel aktivitenin bulunduğu her yerde, doğada, bir kanun şeklinde, bir madalyonun birbirinden ayrılamaz iki yüzü şeklinde, beraberinde elektromanyetik alan eşlik eder.
Herhangi bir ağır metal, vücuda girdiğinde, boyutu yeterince küçükse, hücre zarından zahmetsizce (pasif difüzyonla) hücre içine geçerek önce lizozom denen yapılarda yerleşir. Dahası hücre çekirdeğinin içerisinde DNA'mızın çift sarmalının içerisinde de yerleşebilir. Sinir sistemi içerisinde ise iletimin hızlı olmasını sağlayan Ranvier Boğumlarının arasında yerleştiği gösterilmiştir.
Öncelikle hücreler arası iletişimin bozulması! Elektromanyetik alan içerisinde bu metaller bir çeşit anten gibi davranıp, parazitlenmeye yol açacaktır. Sonuç, en hafifinden yaygın ağrılar, konsantrasyon bozuklukları ve nöropatiler olabilir. Daha ağır tablolar ise kendisini otoimmun hastalıklar, nörolojik hastalıklar ve diğer hastalıklar olarak gösterebilir.
Yediklerimiz içtiklerimizden sindirim sistemi yoluyla, cildimize temas eden herhangi bir alüminyum içeren kaynaktan cilt emilimi yoluyla.
Öncelikle korunmak! Sonrasında mutlaka doktor kontrolünde detoksifikasyon programları eşliğinde, şelat yapıcı destek ilaçları kullanarak vücuttan atılmalarının sağlanması ancak lütfen kendi başınıza bu tedaviyi yapmayın.